Geçmişten günümüze batıl inançların devamlılığını sürdürdüğü ve ne kadar doğru olduğu henüz anlaşılamayan bu konu hakkında biraz konuşalım. Bazı araştırmacılar, batıl inançların sadece bireylerin zihinsel eksiklikleriyle ilgili bir şey olmadığını savunuyorlar. Öte yandan başka araştırmacılar, batıl inançların kaynağında düşünce tembelliğinin yattığını söylüyor. Zira insanların birçoğu farklı farklı batıl inançlara sahip, bu kişilerin hepsinin zihinsel bir sorun taşıdığını söylemek haksızlık olur.
Her ne kadar batıl inancın tek bir tanımı olmasa da, genellikle doğaüstü güçlere inanma gibi öngörülemeyen faktörleri etkileme ve belirsizliği çözme isteği anlamına geliyor. Böylelikle de, bireysel inançlar ve deneyimler, batıl inançlara yönelimi ortaya çıkarıyor; bu da neden bilimselliğe karşı geldiklerini açıklıyor.
Batıl inançların hangi rolleri üstlendiği hakkında yapılan araştırmalarda, insanların birbiriyle ilişkili olmadığı olaylar arasında bir bağlantı olduğu varsayımından türedikleri sonucuna ulaşılmıştır. Batıl inançlar ne kadar gerçeki olmayan, örneğin; yerinde kararlar almak yerine ''kadere'' veya iyi şansa güvenmek gibi kararlara yönlendirmede bulunuyor olsalar da, pozitif bir mental tutumu geliştirme konusunda yardımcı oluyor. Aslında neden batıl inançlara sahip olduğumuzu birkaç faktör ile açıklamak mümkün olacaktır.
-Birçok insan keyif için batıl inançlara sahiptir.
-Bazı insanlar da bilimin yetersiz kaldığı zamanlarda aradıkları cevapları batıl inançlarda bulurlar.
Böyle bir perspektiften olaylara bakınca insanların neden batıl inançlara sahip olduğunu biraz da olsa anlayabiliriz. Yaygın batıl inançlardan konuşacak olursak, yola çıkan birisinin arkasından yere su dökmek, merdiven altından geçmemek, gece tırnak kesmemek, nazar boncuğu taşımanın bizi kötü enerjiden koruması ya da kara kedi görmenin uğursuzluk getireceğine inanmak, gibi batıl inançlar varlığını sürdürmekte ve hepimiz biraz da olsa bazılarına inanamaya devam etmekteyiz.
Yorumlar
İlk yorumu sen yap